13 Temmuz 2008 Pazar

Derinden etkileyen şarkılar

Müziğin hayatımda önemli bir yeri oldu hep.
Her şarkı değil ama bazen bazı şarkılar insanı alıp götürüyor biryerlere. Sık sık böyle şarkılar aklıma takılır. Hayatımda bazı kararları da bu buğulu mantık çerçevesinde vermiştim. Amerika'daki zamanımın sonlarına doğru Kıraç'ın Gönül şarkısı ve onun klibi çok etkilemişti beni ve terk etme duygusunu tetiklemişti. O zamanlar benim de bir convertible Mustang'im vardı, arabaya şarkıyı koyup dolanıyordum Santa Barbara civarlarında.
Belçikaya ilk geldiğim zamanlarda da Robbie Williams'dan No regrets'i sık dinliyordum ve onun beni soktuğu melankolik hava düşüncelerimi etkiliyordu. O aralar Vega'yı dinlemeye başladım. 'Bu sabahların bir anlamı olmalı' önceden bildiğim çok ama çok iyi bir şarkıydı. Sonradan dinlediğim 'Aşk başlar' ve diğer şarkıların hepsi çok ama çok iyi Bu kadar yüksek yüzdeyle beğenimi kazanan azdır, Joe Cocker'ı da çok severim.
Geçenlerde 'First we take Manhattan' ilk defa dinledim, önceden bende olmasına rağmen. Çok ama çok iyi. Sürekli arabada onu dinliyorum şimdi. Leonard Cohen şarkısı, diğer tüm versiyonlarını da dinledim. Sirenia, JenniferWarners, REM. Normalde REM'i severim ama ilk defa bir şarkıyı mahvettiklerini düşündüm. En iyi cover Joe Cocker'dandı, aklimda dolanan şarkının o versiyonu. Klip alakasiz, anti-Bush, ama sarkiyi dinleyebilirsiniz.

Derken dün daha önce sürekli dinlediğim ama hiç ismini öğrenemediğim bir şarkıyı tekrar buldum. Shivaree - Goodnight moon. O buğulu vokalin etksine girdim bile.
What should I do I'm just a little baby..

Sanırım bu şarkılar benim ruh halimi fazla etkiliyor. Şimdi daha bir aşka açığım sanki. Demek ki mutlu olmak için de neşeli şarkılar dinlemek lazım.

Hiç yorum yok: