28 Mart 2008 Cuma

Teknoloji, globallesme vs

Bir suredir calistigim sirket ST'nin 20 yili serefine bir fotograf albumu bastirmislar. Bugun dagittilar soyle bir goz attim.
Dunyanin her tarafinda gelistirme ofisleri var bu global Fransiz-Italyan sirketinin. Fotograflar Arap emirliklerindeki ofis penceresinden sokaktan gecen kapali kadinlarin fotografi var, ve icerde turbanli bir genc muhendis kiz kulaklikla muzik dinleyip sanirim Visual Studio'da kod yaziyor. Bir baskasinda sakalli ve turbanli bir Sih elinde, ihtimal kendi gelistirdigi, kucuk bir PCB tutmus, gurula gosteriyor. bir baskasinda bir Hintli kiz guzelim sarisi icinde, kolunda dirseklerine kadar bileziklerle bir lab bench'inde calisiyor. Bir baskasinda sunucu rafdolabinin camindan yansiyan goruntusuyle sirin bir Cinli minyon kiz gulumsuyor.
Diger fotograflar dunyanin her yerinden, birinde 3 farkli irktan insan laboratuvarda bir seyi tartisiyorlar. Sanirim Belcikadan, bir adam bisikletiyle ve ozel ayakkabilari - sortuyla ofise girmis. ingiltereden, benim oturdugum yerin tam 1 kat altinda, bir muhendis arkadas insan boyunda pembe flamingo pelusuyla ofisine biraz kisisellik eklemis. Bir Istanbul ofisleri de var, ama fotolarda fark edemedim. Giris sayfasinda da italyan CEO magrur bir edayla poz vermis.
Bir dunya devi sirket ayni zamanda global bir insan mozaigi.

Bunlara bakarken niye Turkiye teknolojinin gelismesinden az pay aldi, yapabilecegi cok sey varken niye cost reduction merkezi olarak kaldi bunlari dusunyorum. Hindistan Cinden daha pahali degiliz artik, oralara oranla gayet iyi bir muhendis altyapimiz var. Genc arkadaslar aslinda bence gayet iyi yetisiyor, ama tecrube kazanacaklari cok ortam bulamiyorlar.

Bir ara Turkiyede teknoloji politikasinda yanlis oldugunu dusundugum konulari yazacagim. Bir baska zaman da Turk sirketlerinin cogunda gordugum yonetici zaaflarini.

Niye bos burasi?

Uzun zamandir yazmiyorum - ki zaten okuyan kimse de yoktur ama..
Elimde baslayip da yarim kalmis 10a yakin blog yazisi var, bir o kadar da yari olgun dusunce.
Sonunu getirememin sebebini buldum.
Yazilarimda hep bir sonuca varmayi hedefliyorum, konunun cesitli yonlerini ele almayi amacliyorum. Ama hayatta hic bir sey oyle degil, konu kapanimiyor. Bu nedenle de hepsi yarim kalmis.
Ingilteredeyim 2.5 aydir, gozlemlerimi yazmaya basladim ama bitiremedim.
ingiliz (kapitalist) ve belcika (yari sosyalist) ekonomik duzeni ele almak istiyorum, bir ara yazacagim. Gezilerimi yazmak istiyorum.
ama baslamayinca olmuyor.
Bundan sonra elimde internet erisimi oldukca, aklima gelen seyi ham da olsa, sonuca vardirmasam da, bir statement haline getiremesem de yazmaya calisacagim. Arkadaslarin bloglarina yazdigim yorumlar gibi. Iddia degil sadece kendi acimdan dusunduklerimi / duyduklarimi yazacagim.
Umarim boyle daha iyi olur.