5 Ekim 2007 Cuma

Baba bir masal anlat bana..

Nedense bugün düşünürken buradaki bir çocuğa masal anlatamayacağımı farkettim. Kelimeler belki çevrilir de anlamı aktaramam. Buralı çocuk anlamaz gözlerle bakar.
Masal bir kültürün temel parçalarından biri.

Masalları küçümsemek büyük hata.
Masallar güzel bir anlatım yoludur.
Çocukları eğlendirirken eğitir.

Devler, periler, cadılar, konuşan ağaçlar, sihirli güvercinler, kanatlı atlar, altına dönüşen taşlar, taş olan insanlar. Bizlerin gülümseyip geçtiğimiz bu varlıklar beyni açık, henüz gerçeklerle kısıtlanmamış çocukların aklında bizim arabaların beygir gücünden, hisse senetlerinden, sanal alemden daha gerçektir.

İyiliğin eninde sonunda üstün geleceği hikayelerle ahlak değerleri katılırken bu hikayedeki kahramanların şahsında büyüklere saygı, toplum içi kurallar vb toplumu toplum yapan kurallar öğretilir. İyi görülenler yanında kötülerin şahsında da toplumda beğenilmeyen davranışlar ayıplanır.

'Büyüyünce' masalları beğenmememizin ana nedeni iyilerin mutlak iyi kötülerin mutlak kötü oluşudur. Büyürken hayat bize hayatın siyah beyaz olmadığını öğretir. Aslında siyah ya da beyaz da yoktur, her şey grinin tonları. Düşünmeyi sevmeyenler bu siyah beyaz yaklaşımını çok sever, her şey siyah beyaza indirgenince kolaydır çünkü. Düşünmeye paydos. Hüküm verildi.
Düşünmekten vazgeçemeyenler griye mahkumdur oysa. Olaylardaki kişilerdeki düşüncelerdeki griliği farkedebilenler o siyah beyazın huzuruna kavuşamaz.

Çeşitli konulardaki düşüncelerimi yazmak için yeni bir blog adresi aldım.
grikose.blogspot.com
Gri köşe çünkü gri maddeyi kullanmak istiyorum.
Gri köşe çünkü elden geldiğince bulanık olarak düşüncelerimi yazacağım.
Farklı konuları ele alacağım. Şimdiden aklımda 5-6 konu var.

Bu blog gibi kişisel anı blogu olmayacak.
Ortak yazı yazmak isteyenler varsa seve seve açarım.

ps. Yapabiliyorsanız bu hafta bir çocuğa masal anlatın :)

Hiç yorum yok: